Din aleminin sanal buluşma platformu!
Yeni Sayfa 1

Favorilerime Ekle   Anasayfam Yap

Genel Sunumlar İlköğretim Sunumları İlköğretim ve Lise Sınıfları Ortak Sunumlar Lise Sunumları  
Yeni Sayfa 1

İLAHİYATÇI YAZAR SALİH TEKİN'LE CANLI YAYINDA SÖYLEŞİ

Milletvekili adayı ilahiyatçı yazar Salih TEKİN 11 Haziran 2011 tarihinde Denizli ART Televizyonunda canlı yayınlanan "SİYASET MEYDANI" programında soruları cevapladı:

BİR ZAMANLAR DÜRÜSTTÜK; İTİBARLIYDIK; TEMİZDİK; ÇEVRECİYDİK; FAZİLETLİYDİK; HARAMA EL SÜRMEZDİK; MEDENİ İDİK; HIRSIZLIK NEDİR BİLMEZDİK; NAZİKTİK; HAYATA KARŞI SAYGILIYDIK; HAYIRSEVERDİK; DOSDOĞRUYDUK VE BİR ZAMANLAR GERÇEKTEN CİHANA ÖRNEKTİK. ŞİMDİ NEDEN BU HALE GELDİK.
"Bir zamanlar dürüstlüğümüzle, doğruluğumuzla, bütün cihana örnek iken, hatta dükkanlar açık bırakılıp Camiye gidilebiliyorken bu milletin bu hale gelmesinin yegane sebebi, basiretsiz politikalar neticesinde milli eğitim politikamızın bir türlü sisteme oturtulamamasıdır. Osmanlılarda yenileşmenin başlamasından günümüze kadar, kalıcı olmayan ya da çağın gelişimine göre güncelleyemediğimiz metotlarla eğitimimiz kör-topal devam etmektedir. Bilimin baş döndürücü şekilde hızla ilerlediği bir çağda, mevcut eksiklikleri göz önüne alarak bir türlü eğitimimizi yeniden yapılandıramadık. Sisteminin temeli ve hareket noktası da yanlış olunca, bu çarpıklıktan, eğitim verilen bütün kurumlar da etkilenmiş, eğitim fabrikaları bolca imalat hatası vermiştir. Üstelik bu imalat hataları hâlâ devam etmektedir.”

BU GİDİŞATIN DÜZELTİLMESİ KONUSUNDA NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?
"Bu gidişatın düzelebilmesi için eğitim sistemi katılımcı bir şekilde yeniden düzenlenmesi, eğitim müfredatının bilimsel usul ve esaslara göre değiştirilip ve özgürleştiren bir eğitim sistemi kurulması, ölçme, değerlendirme ve sınav sistemlerinin değiştirilerek, yeteneğe göre yönlendirmenin esas alınması gerekir."

TÜRKİYE’DE DİN EĞİTİMİ KONUSUNDA NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?
“Sistemin temeli ve hareket noktası yanlış olunca, din eğitimi de bu çarpıklıktan nasibini almıştır. Geriye doğru gidersek insan için çok önemli olan din eğitim ve öğretim faaliyetleri, ilk peygamber Hz. Âdem ile başlamıştır. Peygamberleri, getirdikleri ilahî mesajla beraber birer eğitimci ve mukaddes görevlerini de birer eğitim programı olarak ele alabiliriz. Bu bağlamda dinimizin tebliğcisi; Hz. Muhammed de(SAV) bir eğitimci olarak gönderilmiş ve insanları mutlak cehaletten ilme, bedevîlikten medeniyete, huzur, mutluluk ve barışa kavuşturmak amaçlanmıştır.”

OKULLARIMIZDA DİN EĞİTİMİNİN YERİ VE KAPSAMI NEDİR?

“Din eğitimi, genel eğitim ve öğretim içinde vazgeçilemeyecek bir yere sahiptir. Din eğitiminin gereksiz olduğu düşüncesinin, ne kadar yanlış ve hatalı olduğu zamanla gayet iyi anlaşılmış, bu tür düşüncelerin savunulduğu yıllar geride kalmıştır. Artık günümüzde yapılması gereken en önemli görev, dinin asıl kaynaklarına dayalı, hurafelerden uzak bir din eğitimi ve öğretiminin temellerini hazırlamaktır. Bugün Türkiye’de din eğitimi; ne kurumsallaşma ve ne de okul müfredatı bakımından yeterli değildir.”
“Din kültürü ve ahlak bilgisi dersi, İlköğretim 4. sınıftan 8. sınıflara kadar haftada 2; liselerde ise haftada sadece 1 saattir. Siz din kültürü ve ahlak öğretimini haftada bir saate indirirseniz, din eğitiminden bahsedilemez. Halbuki 1933 yılından imam-hatip mektepleri de tamamen kapandıktan tam on sene sonra üzerine, yani din eğitimi olmadan geçen on yılın olumsuz etkilerinin görülmesi üzerine; 15–23 şubat 1943 tarihlerinde toplanan 2. Milli Eğitim Şurası’nda tartışma konusu “AHLAK” olarak belirlenmiş, bir ahlak komisyonu oluşturulmuş, sonrasında da:
1-Çocukların büyüklerine karşı saygı göstermemesi,
2-Gençler arasında ahlaksızlık sayılan davranışların artması
3-Komünizme karşı dinin gücünden yararlanma,
4-Dinin Türk kültürünün önemli bir unsuru olması,
5-Ölen yakınlarının arkasından gençlerin Kur’ân okumayı bilmemesi; gerekçeleriyle, okullarda ahlaka yönelik eğitim verilmesi konusunda yeni düzenlemeler yapılması karara bağlanmıştır.”
“Konumuzu toparlarsak; yeni bir eğitim sistemi için, bu alanda reformlara ihtiyacımız vardır. Hiçbir milletin dinsiz yaşayamayacağı gerçeğini de göz önünde bulundurarak, ihmal edilen din eğitimini tekrar gözden geçirip, bilimsel anlayışla müfredatını hazırlamak, modern eğitim metotlarını da katarak etkin bir şekilde verilmesi için gerekenin yapılması şarttır.”

ALEVİLİK AÇILIMINI NASIL GÖRÜYORSUNUZ?
“Biz siyaseti illa karşısındakinin ak dediğine kara demek olarak anlamıyoruz. Muhalif partiler de doğru söyleyebilir. Yani doğru gördüğümüze doğru, eksik gördüğümüze eksik ama ne yapılabileceğine dair projeler sunan bir siyasi anlayışı benimsiyoruz. Tüm meselelerde sadece söz söylemek yetmez, yazılı olarak projeleri de ortaya koymalısınız. “
“Türkiye’de siyaset, hep kavga-gürültü arasında geçiyor. Sürekli 'biz' ve 'onlar' üslubuyla siyaset yapan, kamplaşma üzerinden siyaset yapan bir siyaset tarzı uygulanıyor. Farklı siyasi görüş sahiplerini düşman değil, sadece siyasi rakip olarak görmek gerekir. Dağıtan değil, toparlayan bir üslupla, birleştiren, yol gösteren bir üslupla siyaset yapılmalıdır.”
“Herkesin özgürlüğünü sağlayacak bir Türkiye’yi kurma ideali, herkese adaletle hükmedilen bir sistemin ortayla konulması, ekonomik paylaşımdan, refahtan herkesin adilane bir şekilde pay aldığı bir Türkiye ekonomisi oluşmasını istiyoruz. Kamu kaynaklarıyla zenginleşmeyecek, zenginleştirmeyecek, Milletin malını yemeyecek, yedirmeyecek bir iktidar bunu yapabilir.”
“Dünyanın ve Türkiye’nin egemenleri karşısında kul olmamaya, Allah’tan başkasına kul olmamaya söz verirseniz ancak o zaman gerçekten bağımsız olursunuz.”
“Alevilik açılımı güzel oldu. Alevi vatandaşlarımızla devleti barıştırdı. Onların seslerine kulak verdi.”
“Ancak, devletine her zaman sahip çıkan, aman devletimize zeval gelmesin diye sabırla bekleyen, eziyetlere katlanan, her zaman nedense öz vatanında parya muamelesi gören, üstelik toplumun büyük bir çoğunluğunu oluşturan vatandaşlarımız için bir türlü “MÜSLÜMAN AÇILIMI” düşünülmedi.”
“Avrupa insan hakları sözleşmesinin 9. maddesine rağmen; hâlâ Türkiye’de kişinin inancını öğrenebilmesinin ve yaşayabilmesinin önünde engeller bulunuyor. “Düşünce, vicdan ve din özgürlüğü” başlığı altındaki 9. madde aynen şöyle: “Herkes düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne sahiptir. Bu hak, din veya inanç değiştirme özgürlüğü ile tek başına veya topluca, açıkça veya özel tarzda ibadet, öğretim, uygulama ve ayin yapmak suretiyle dinini veya inancını açıklama özgürlüğünü de içerir.” Meseleye "Türkiye’de din eğitimi" açısından bakacak olursanız, dininizi öğrenme ve öğretme konusunda ne kadar özgür olduğunuzu daha iyi anlayabiliriz.”
“Sevgili peygamberimiz; "Çocuklarınıza yedi yaşındayken namaz kılmayı öğretiniz." buyuruyor. Benim vatandaşım da tabii olarak çocuğunun 7 yaşından itibaren en azından namazını kılabilecek kadar "din eğitimi" almasını istiyor. Milli eğitim bakanlığı ise 4. sınıftan itibaren "din kültürü ve ahlak bilgisi" dersi veriyor." Üstelik “insan hakları sözleşmesinde” ifade edilen kişilerin tercihine göre “özel tarzda ibadet, öğretim ve uygulama” şeklindeki bilgi değil, sadece “Din Kültürü ve Ahlak” bilgisi veriyor.” “Benim vatandaşım Milli Eğitimden ümidini kesince; 7 yaşındaki çocuğunun en azından namazını kılabilecek kadar "Din Eğitimi" alması için, yaz tatilinde cami’ye gönderiyor. Yani Diyanet İşleri Başkanlığının açtığı yaz Kur'ân kurslarına. Ancak Diyanet İşleri Başkanlığı da, Allah'ın evi olan camilere 5. sınıfı bitirmeyen öğrencileri kabul etmiyor. Ancak bazı imamlar yönetmeliklere rağmen, “Ben hiç kimseyi Allah’ın evinden kovamam” deme yürekliliğini gösterebilmektedirler.” “Benim vatandaşım kararlı. Çocuğuna mutlaka 7 yaşında “din eğitimi” aldırmaya başlayacak. Ama bütün yollar kapalı. Ne yapacak? İllegal yollara başvuracak. Avrupa insan hakları sözleşmesine göre mutlak bir hak olan bilgiyi, doğru, pediatrik ve devletin gözetiminde yapmak varken, vatandaş neden illegal çözümlere itilmektedir?” “Benim bazı vatandaşlarım çocuklarını Hafızul Kur’ân yapmak istiyor. 1997 yılından önce vatandaş 5. sınıfı bitiren çocuğunu Diyanet İşleri Başkanlığının Kur’ân Kurslarına gönderiyor, çocuğu Hafızul Kur’ân olduktan sonra tahsilini devam ettiriyordu. Zorunlu eğitim 8 yıla çıkarılınca, yaşının büyümesi nedeniyle çocuğun Hafızul Kur’ân olması zorlaştırılmıştır.” “Oysa Lozan antlaşması ile gayrimüslimlere, din özgürlüğü tanımış, bu azınlıkların din eğitimi ve din dersleri alma hakkı sağlamıştır ama benim vatandaşımın hala gerçek din eğitimi ve din dersleri alma hakkı yoktur. din eğitimi güzel bir şekilde ve bilimsel metotlarla verilebilseydi, şu anda büyük girdaplarda olan gençliğin buhranlarının, kötü alışkanlıklarının, hurafelerin, türbelere, ağaçlara çaput bağlamanın, cinci hocalara gitmenin, kendisinin veya başkasının hayatına kastedebilecek kadar ruhsuzlaşmasının bir nebze de olsa önüne geçilebilirdi.”

EZANIN KÜRTÇE OKUNMASI KONUSUNDA NE DÜŞÜNÜYORSUNUZ?

“Vatan bölünmez, Ezan değişmez!... Ezan Türkçe, Kürtçe okunamaz. Ancak Sünnetçe, yani Sünnet’e uygun okunabilir. Güzel dinimiz, necip Milletimiz ve cennet Vatanımız için herkes elele, kolkola vermelidir. Birlik ve beraberlik içerisinde olunmalıdır. Ezan da birlik ve beraberliüimizin simgelerinden biridir. Mehmet Akif Ersoy’un; “Rabbim Bu Millete bir daha “İstiklal Marşı” yazdırmayı nasip etmesin diye dua ettiği gibi; biz de “Rabbim Bu Millet’in bir daha ezanının değiştirilmesini nasip etmesin birlik ve beraberliğini bozmasın” diye dua ediyoruz.”

SON OLARAK NELER SÖYLEMEK İSTERSİNİZ

“Aslında Siyaset bir amaç değil, bir araçtır. Türkiye’nin hemen hemen tümünün birleşeceği, üzerinde kenetlenip tek vücut olacağı üç şey vardır. Bunlar:
1- Güzel dinimiz
2- Necip milletimiz
3- Cennet Vatanımız. Rabbim bizi bunlardan mahrum etmesin, birlik, dirlik ve bütünlüğümüzü bozmasın. (Amin)

Kategori: BÜYÜKLER İÇİN - BİRAZ DA SİYASET
Ekleyen: Salih TEKİN
Tarih: 13.06.2011

Bu doküman sizden önce 15 kişi tarafından indirildi.

 

Bu habere puan verin        Bu habere 1 kişi 5 puan verdi

İlk Yorumu Siz Yazın

 

Yorum yazabilmek için sistem girişi yapmanız gerekir.

 

 

Yeni Sayfa 1

   
   
E-Posta:
Şifre:
Beni Hatırla

Kaydol

Şifrem?

 

   Site İstatistikleri

   
  Bugünkü sayaç: 45
  Toplam sayaç: 1.182.712
  Toplam Doküman: 1063
  Üye Sayısı: 10097
   



Yeni Sayfa 1

duaistiyoruz@dinalemi.net

Tasarım-Hosting: Spark Bilişim